10 Ekim Barış Derneği, bugün Ankara’da ‘Adalet Buluşması’ gerçekleştirdi. Dernek Başkanı Kocabıyık, “Bir katliamın sanığının ağırlaştırılmış müebbet cezası alması, binlerce sene hapis cezasıyla cezalandırılması aslında bir işe yaramıyor. Birkaç sene sonra çeşitli gerekçelerle salıveriyorlar. Ve daha da kötüsü belki aramıza geliyorlar. Bilmiyoruz, etmiyoruz. Yanımızdaki masada, otobüste yanımızdaki koltukta da rahatlıkla oturabiliyorlar” dedi.
10 Ekim Barış Derneği, Ankara’da bugün ‘Adalet Buluşması’ düzenledi. Dernek Başkanı İshak Kocabıyık, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“10 Ekim katliamı olduğunda aslında biz neyin ne olduğunu fark edinceye kadar iş işten geçmişti. Yaşadığımız büyük şaşkınlık, neden sonuç ilişkisini kuramama bizi epey bocalattı. 1 sene sonra yani 2016 yılında yargılama süreci başladı. Tabi o döneme kadar dosyaya gizlilik kararları, müştekilerin kabul edilip edilmeme sorunları, kabul edilen müştekilerin ifadelerine müdahale sorunları… Örneğin, avukatım Mehtap’la gitmiştik savcılığa ifade vermek için. Avukatım müdahale ediyor, savcı diyor ki müdahale etmeyin. Gaz sıkıldığını söylediğim zaman, ‘Ne münasebet Türk polisi böyle bir şey yapmaz, devlet böyle bir şey yapmaz’ gibi şeylerle karşılaştık. Aslında meselenin basit bir mahkeme süreci olmadığını, bir yargılama süreci olmadığı, adaletin tesis edilmesi gerektiği noktasını biz yaşayarak, deneyerek öğrendik. Bizim bugün için IŞİD’li katillerin cezalandırılması elbette önemli. Hapis cezası ya da neyse yasal karşılığı o cezalarla cezalandırılması elbet önemli. Ama bunun bir adalet tesisi için yeterli olmayacağını, bir adalet tesisi için anlamı bile olmadığını bizim ülke ne yazık ki acı deneylerle biliyoruz.
“MADIMAK KATLİAMI FAİLLERİ, CUMHURBAŞKANI TARAFINDAN AFFEDİLMİŞTİ”
Hepimiz hatırlarız, Madımak katliamının failleri, birkaç sene önce ‘Dede, torununu sevecek’ taltif edilerek Cumhurbaşkanı tarafından affedildi. Yani bir katliamın sanığının ağırlaştırılmış müebbet cezası alması, binlerce sene hapis cezasıyla cezalandırılması aslında bir işe yaramıyor. Birkaç sene sonra çeşitli gerekçelerle salıveriyorlar. Ve daha da kötüsü belki aramıza geliyorlar. Bilmiyoruz, etmiyoruz. Yanımızdaki masada, otobüste yanımızdaki koltukta da rahatlıkla oturabiliyorlar. Yani bir suçu, bir katliamı normalleştirmenin bir aracı olarak kullanılıyor. Dolayısıyla kendi yürüttüğümüz adalet mücadelesinin başarıya ulaşması elbette bizim ailelerimizin, yaralı arkadaşlarımızın ve derneğimizin yürüttüğü mücadelesi çok önemli, çok kıymetli. Toplumsal mücadele alanında çok deneyler kazandırdığımızı da biliyoruz. Ama hiçbir şekilde tek başına yeterli değil.”