Yemekle mutlu oluyorsanız dikkat! Uzmanlar yeme bağımlılığına karşı uyarıyor

Yeme Bağımlılığıyla Mücadele İçin 8 Öneri

Günümüzde birçok kişinin farkında olmadığı bir sorun olan yeme bağımlılığını ‘bireylerin kendilerini kontrol edemedikleri bir şekilde, sürekli aşırı yemek yeme dürtüsüne kapılmalarına neden olan psikolojik bir durum’ şeklinde tanımlayan Medical Park Ataşehir Hastanesi’nden Diyetisyen Şevval Işıklı, dikkat edilmesi gerekenler hakkında uyarılarda bulundu.

“Sadece Açlıkla Değil, Psikolojik Durumlarla da İlişkili”

Yeme bağımlılığı durumunun yemek yeme davranışının sadece açlıkla değil, duygusal ve psikolojik durumlarla da tetiklenmesiyle ortaya çıktığının altını çizen Diyetisyen Şevval Işıklı, “Yeme bağımlılığı, tıpkı diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi, kişinin hem fiziksel sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratabilir hem de bireyin yaşam kalitesini düşürebilir ve profesyonel yardım gerektirebilir” ifadelerini kullandı.

“Yüksek Tansiyon, Kalp Hastalıkları ve Diyabete Yol Açabilir”

Yeme bağımlılığının hem fiziksel hem de psikolojik açıdan kişileri etkilediğini belirten Diyetisyen Işıklı, bu etkilerin neler olduğu hakkında şu bilgileri paylaştı:

  • Fiziksel etkiler: Yeme bağımlılığı obezite, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, diyabet gibi birçok sağlık sorununa yol açabilir. Ayrıca sindirim sistemi ve metabolizma üzerinde de olumsuz etkiler oluşturur.
  • Psikolojik etkiler: Yeme bağımlılığı, depresyon, kaygı, stres ve düşük benlik saygısı gibi psikolojik sorunlara zemin hazırlayabilir. Bu durumlar, kişilerin yemek yeme davranışlarını daha da artırmasına neden olabilir.

“Genetik Yatkınlık da Neden Olabilir”

Yeme bağımlılığının genellikle birden fazla faktörün bir araya gelmesi sonucu geliştiğini dile getiren Dyt. Işıklı, “Bu faktörler genetik, çevresel, psikolojik ve biyolojik olabilir. Biyolojik olarak, dopamin gibi beyin kimyasallarındaki dengesizlikler yeme isteğini artırabilir. Psikolojik olarak ise stres, kaygı, depresyon gibi duygusal durumlar yeme bağımlılığını tetikleyebilir. Ayrıca, genetik yatkınlık da bir bireyin yeme bağımlılığına daha meyilli olmasına neden olabilir” dedi.

“Bu Belirtilere Dikkat”

Diyetisyen Işıklı, yeme bağımlılığının belirtilerini şöyle sıraladı:

  • Kontrolsüz yemek yeme isteği,
  • Kendini kötü hissettiğinde yemek yeme (duygusal yeme),
  • Fazla yemek yedikten sonra suçluluk ve pişmanlık duyguları,
  • Yemek yeme sırasında zamanın nasıl geçtiğini fark etmemek,
  • Yemeğin, kişinin hayatındaki en önemli şey haline gelmesi,
  • Sosyal durumlar nedeniyle yemek yeme davranışını gizleme ihtiyacı.

“Yeme Bağımlılığını Artıran Durumlar”

Yeme bağımlılığının stresli yaşam olayları, duygusal travmalar, depresyon gibi ruhsal bozukluklar, sosyal baskılar veya genetik yatkınlık gibi durumlar altında artış gösterebileceğinin altını çizen Dyt. Işıklı, “Özellikle duygusal ya da psikolojik stres altındaki bireylerde, yemek yeme davranışı bir rahatlama ve kaçış yolu olarak görülür. Bunun dışında, düzensiz yaşam tarzı, az uyku, aşırı alkol tüketimi gibi faktörler de bağımlılığı artırabilir” şeklinde konuştu.

“Ruhsal Depresyon Yeme İsteğini Artırır”

Depresyonun da yeme bağımlılığını tetikleyen önemli bir faktör olduğunu dile getiren Dyt. Işıklı, şöyle devam etti:

  • Depresyon sırasında bireyler, kendilerini kötü hissettiklerinde yemek yeme ihtiyacı hissedebilirler. Ayrıca, depresyonun neden olduğu beyin kimyasallarındaki değişiklikler, vücudun aşırı yemek istemesine yol açabilir. Bunun yanı sıra, depresyon yorgunluk, motivasyon eksikliğine sebep olabilir ve zevk almayı zorlaştırabilir, bu yüzden yemek yemek geçici bir rahatlama sağlayabilir.

“Çikolata, Cips ve Fast Food Yeme Bağımlılığı Yapabilir”

Dyt. Işıklı, yeme bağımlılığına neden olabilecek bazı besinleri ise şöyle sıraladı:

  • Yeme bağımlılığı genellikle yüksek şeker, yüksek yağ ve işlenmiş gıdalarda bulunan katkı maddeleri gibi besinlerin tüketimiyle tetiklenebilir. Bu tür besinler, vücutta dopamin gibi ‘mutluluk’ hormonlarının salınımını artırarak kişiyi bir ödül hissi yaratır ve bağımlılığı güçlendirebilir. Çikolata, cips, fast food gibi besinler, duygusal yemek yemenin tetikleyicisi olabilir.

Yeme Bağımlılığından Koruyacak 8 Öneri

Yeme bağımlılığına karşı yaşam tarzında yapılacak birkaç değişiklik bu durumla başa çıkmayı kolay hale getirmenin mümkün olduğunu savunan Dyt. Işıklı, şu önerilerde bulundu:

  • Duygusal yeme alışkanlıklarının farkına varın: Yeme bağımlılığı genellikle duygusal sorunlarla bağlantılıdır. Duygusal yeme yerine stresle başa çıkma yöntemleri, egzersiz ve meditasyon önerilebilir.
  • Dengeli ve düzenli beslenin: Düzenli öğünler ve sağlıklı atıştırmalıklar, aşırı yeme isteğini kontrol altına alır. Kompleks karbonhidratlar ve proteinler tercih edilmelidir.
  • Mindful eating (farkındalıkla yeme) metodu uygulayın: Yavaş yemek ve her lokmaya odaklanmak, kişilerin doygunluk hissini zamanında algılamalarına yardımcı olur. Mideye ‘yemek ulaştı’ sinyalinin beyindeki ilgili merkeze ulaşması 20 dakikayı bulabilir. Öğünü yavaş tüketmek porsiyon kontrolüne yardımcı olacaktır.
  • İşlenmiş gıdalardan kaçının: İşlenmiş gıdalardan uzak durarak, doğal ve sağlıklı besinlere odaklanmak, bağımlılığı azaltabilir.
  • Porsiyon kontrolüne dikkat edin: Küçük porsiyonlar ve yavaş yemek yeme alışkanlıkları benimsenmeli. Ayrıca, küçük tabaklar kullanmak da etkili olabilir.
  • Su tüketiminizi artırın: Genelde susuzluk hissi açlık hissi ile karıştırıldığından günde yeterli su tüketmeyen bireyler ilk önce yemeğe yönelebilir. Yeterli su içmek, gereksiz yemek yeme isteğini engeller.
  • Bilinçli atıştırmalıkları tercih edin: Sağlıklı atıştırmalıklar (yoğurt, meyve, sebzeler) tercih edilmeli, işlenmiş ve paketli gıdalardan kaçınılmalıdır.
  • Bireysel ve grup terapileri: Psikolojik destek, yeme bağımlılığına yönelik tedavi sürecinde önemli bir yer tutar.

Related Posts

Kansere bağlı ölümlerin en başında geliyor! Dokuz belirtiyle kendini ele veriyor

Tüm kanserlerin yüzde 12-16’sını oluşturan akciğer kanseri, kadınlar ve erkeklerde kansere bağlı ölümlerin en başında geliyor. Prof. Dr. Çağatay Saim Tezel, akciğer kanserinin nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Uzmanlar uyardı: Kene kesinlikle elle çıkartılmamalı

Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, yaz aylarında artan kene temaslarının ciddi enfeksiyonlara yol açabileceğini belirterek, kene ısırıklarında en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini bildirdi.

Şizofrenide ilaç tedavisinden daha önemli olan üç şey: Empati, doğru bilgilendirme ve sosyal destek

Bolu İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Ayşegül Koç, “Empati, doğru bilgilendirme ve yeterli sosyal destek, şizofreni hastalarının ilaç tedavisinden çok daha değerli. Şizofreni bir hastalıktır. Tehlikeli olan hastalık değil, hastalıkla ilgili önyargılardır, cehalettir.” dedi.

Uzmanlar uyarıyor: Vajinal doğum, hem anne hem de bebek sağlığı açısından avantajlı

Günümüzde sezaryen oranlarının hızla artmasıyla birlikte, vajinal doğumun avantajları yeniden tartışma konusu haline geldi. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Sema Soysal, vajinal doğumun faydaları, kimler için uygun olduğu, doğru hazırlık süreçleri ve sezaryene dair yanlış algılar konusunda bilgiler paylaştı.

Bu belirtilere dikkat: ‘Tekno boyun’ olabilirsiniz!

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Hamza Sucuoğlu, gençlerde ve çocuklarda boyun ağrılarının ciddi bir sağlık sorunu haline geldiğini belirterek, “Teknolojik cihazların yoğun kullanımı, başta gençler ve çocuklar olmak üzere her yaş grubunda cep boyun hastalığı olarak bilinen ‘tekno boyun’ problemine yol açıyor” dedi.

Balık keyfiniz kabusa dönüşmesin! Bir lokması bile büyük riskmiş

Balık, yüksek biyolojik değere sahip proteinleri, omega-3 yağ asitleri (özellikle EPA ve DHA), D vitamini ve iyot gibi önemli mikro besinleri içeren değerli bir hayvansal besin kaynağıdır. Dyt. Beste Mum, ancak bazı bireylerde bağışıklık sistemi tarafından alerjen olarak tanımlanarak ciddi reaksiyonlara yol açabileceğini söyledi.