MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Rüzgarsız havada bir fırıldak dönüyorsa mutlaka üfleyeni vardır. Gece yarısında kümesten gürültüler geliyorsa muhtemelen bir tilki iş başındadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin rejim sorunu, müesses nizamıyla ilgili farklı bir arayışı yoktur, olması da düşünülemez” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel merkezinde Siyaset ve Liderlik Okulu 19’uncu Dönem Sertifika Töreni’ne katıldı. Bahçeli, partililere ve okulun mezunlarına yaptığı konuşmada, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bahçeli, geçmişte kalmış mahut (bilinen) tartışmaları tekrar gündeme taşımanın aymazlık, ahmakça ve alçakça bir tezgah olduğunu belirterek, “Milli ve manevi değerlerimizin istismar edilmesini tahrik ve provoke edenler, ne bu vatana, ne bu millete, ne de yüz yıllık Cumhuriyet müktesebatına sevgi ve saygı duymayan laçka tipler, layüsel asalaklardır. Türk milletinin var oluşuna, bu ebedi ve ezeli oluşun dayandığı aşkın fikre, hürmet beslemeyenlerin tekerimize çomak sokmak, kervanımızı yağmalamak için sürekli pusu attıklarını biliyor, görüyor ve takip ediyoruz. Bunlar, cehaletin ve cibilliyetsiz mizacın pençesinde kıvranan şuursuzlardır” ifadelerini kullandı.
‘HİLAFET BAYRAĞI DİYE BİR ŞEY VAR MIDIR?’
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“30 Aralık 2023 Cumartesi günü Anıtkabir’de ‘Kahrolsun Cumhuriyet, şeriat gelecek’ diyerek avaz avaz bağıran bir sapığın provokasyonuyla, yeni yılın ilk günü Galata Köprüsü’nde düzenlenen ‘Şehitlerimize Rahmet, Filistin’e Destek, İsrail’e Lanet’ yürüyüşünde, Kelime-i Tevhid sancağını taşıyan masum bir insanımıza hilafet bayrağı açtığı iddiasıyla saldıran meczubun eylemi zamanlama itibarıyla tesadüf değildir. Adeta 6 Nisan 1909 akşamı Galata Köprüsü’nde vurulan Hasan Fehmi’nin veya 9 Haziran 1910’da Eminönü’nde kurşunlanan Ahmet Samim vakalarının tekrarı yaşatılmak istenmiştir. Be hey cahiller güruhu, be hey kendini bilmezler grubu, be hey siyasi işportacılar kafilesi, hilafet bayrağı diye bir şey var mıdır? Böyle bir bayrağa tarihin hangi döneminde şahit olunmuştur? Şayet rahatsızlık, şayet hazımsızlık Kelime-i Tevhid’den ise tarafımızı ve kararımızı açık açık seslendiriyor ve tarihe not düşüyorum; La İlahe İllallah, Muhammeden Resulüllah” diye konuştu.
‘HER CEVİZ YUVARLAKTIR, HER YUVARLAK CEVİZ DEĞİLDİR’
Yazar Samiha Ayverdi’nin “Her ceviz yuvarlaktır, her yuvarlak ceviz değildir. Herkes insandır, fakat her gördüğün insan, insan değildir” sözüne atıfta bulunan Bahçeli, hilafet tartışmalarına ilişkin, “Rüzgarsız havada bir fırıldak dönüyorsa mutlaka üfleyeni vardır. Gece yarısında kümesten gürültüler geliyorsa muhtemelen bir tilki iş başındadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin rejim sorunu, müesses nizamıyla ilgili farklı bir arayışı yoktur, olması da düşünülemez” dedi.
‘TÜRK FUTBOLU DUVARA TOSLAMIŞ DEMEKTİR’
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da ertelenen Süper Kupa finali sonrası toplumda meydana gelen heyecanlanmanın, Türkiye’nin bölgesel ilişkilerini ve komşu ülkelerle kurmaya çalıştığı çok boyutlu diyalog köprülerini dinamitleme amacına hizmetten başka bir şeye yaramadığını aktaran Bahçeli, şunları söyledi:
“Türk futbolunda olmayan sadece futboldur, bunun dışında ne aranırsa bulunacaktır. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) süreci yönetemediği gibi, Fenerbahçe ve Galatasaray futbol kulüpleri de aklı başında, sağduyulu ve soğukkanlı hareket edememiştir. Hiç kimse Gazi Mustafa Kemal Atatürk üzerinden siyasi hesaplaşma sayfası açmanın peşinde koşmamalıdır. Aziz Atatürk’ün bir futbol müsabakasında kaygı verici şekilde istismarı, müsabakanın günler öncesinde her ihtimalin hesaplanarak lazım gelen tedbirlerin alınmasından imtina edilmesi sadece ihmal veya öngörüsüzlük olarak değerlendirilemez. Eğer böyleyse Türk futbolu duvara toslamış demektir. Süper Kupa finalinin oynanması için Riyad’ın niçin seçildiği kadar, muhatap ülkeyle hazırlanan protokole neden uyulmadığı kafamızı bulandıran ve kuşkularımızı çoğaltan bir muammadır. Türkiye’nin siyasi, stratejik ve diplomatik gücünü tahkim ve takviye yerine tahrip etmek, hiç kimseye verilmiş imtiyazlı bir hak olamaz. En başta TFF Başkanı olmak üzere, Riyad krizine dahil olan her kim varsa kuru bir özürle veya bir şey olmamış gibi davranarak vaki sorundan muafiyet kazanamaz. Türk sporunu siyasi cepheleşmelerin içine çekerek nefret söylemini yaymaya çalışmanın ne vatanseverlikle, ne de milletseverlikle bağdaşır bir tarafı yoktur.”
‘YARGITAY’IN ŞEREFLİ HAKİMLERİNİ DE YÜREKTEN KUTLUYORUZ’
Bahçeli, tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın hak ihlali davasına ilişkin de “Bölücülere, teröristlere hak ihlali kararlarını cömertçe veren Anayasa Mahkemesi, milletimizin gasp ve ihanet edilen haklarını ne yapacak, nasıl savunacak, hiç olmazsa adalet ve hukuk namusuna bir nebze olsa da sahip olduğunu ne zaman gösterecektir? Bütün dayatmalara ve baskılara direnerek Türk adaletinin onurunu müdafaa eden Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin şerefli hakimlerini de yürekten kutluyor ve aldıkları kararı destekliyoruz” açıklamasında bulundu.