UJFP internet sayfasından “İsrail yanlısı ulusların konseri yeter. İşgalciye direniş meşrudur.” başlığıyla yayımladığı açıklamada, 7 Ekim’de Hamas’ın uyguladığı saldırı stratejisinden bağımsız olarak İsrail’le ilgili “unutulmaması gereken” hususlara dikkati çekti.
Açıklamada, “İsrail, işgalci bir devlettir. Gazze’ye insanlık dışı abluka uygulayan İsrail’dir. Tarihi Filistin topraklarının tümünde işgalci uygulamalarını sürdüren İsrail’dir. Apartheid rejimi olmakta ısrar eden ve toplu tutuklamaları işgal yönetiminin bir aracı olarak kullanan İsrail’dir. Ordusuyla yerleşimcilerin Filistin köylerinde şiddet kullanarak yaptığı katliamı örtbas eden İsrail’dir.” ifadesi kullanıldı.
Yılbaşından bu yana İsrail’in 200’den fazla Filistinliyi öldürdüğü ve binden fazla kişiyi tutukladığını hatırlatan UJFP, İsrail tarafından “ayaklar altına alınan” uluslararası hukuka göre Filistinlilerin direnişinde “haklı” olduğunu vurguladı.
UJFP, Fransız yetkilileri, İsrail’in “güvenlik hakkına” referans yapan açıklamalarına ve bu “işgalci devlet” ile askeri ve ekonomik işbirliğine son vermeye çağırdı.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze’den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı’na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlatmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırılarında Gazze’de 770 kişinin hayatını kaybettiği, yaklaşık 4 bin kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria’da ise İsrail askerlerinin saldırılarında 18 kişinin yaşamını yitirdiği, yaklaşık 100 kişinin yaralandığı bildirilmişti.
İsrail Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Gazze’den düzenlenen saldırılarda en az 900 İsraillinin hayatını kaybettiği, 157’isi ağır 2 bin 616 kişinin de yaralandığı belirtilmişti.