BES Trabzon Şubesi, vergi adaletsizliği ve taleplerine ilişkin basın açıklaması yaptı

ESRA NUR PERVAN

Büro Emekçileri Sendikası (BES) Trabzon Şubesi, Hızırbey Vergi Dairesi önünde vergi adaletsizliği ve taleplerine ilişkin basın açıklaması yaptı. Şube adına konuşan Ayhan Kanber, “Büro Emekçileri Sendikası olarak diyoruz ki; Maliye Bakanlığı bir bütün olarak yeniden yapılandırılmalı; bakanlık, maliye emekçilerini Mali Hizmetler sınıfı olarak ayrı bir iş kolu olarak tanımlamalıdır. Maliye emekçileri artık sorunlarına kalıcı çözümler beklemektedir. Bunun için, yoksulluk sınırındaki her türlü kazanç vergilerden arındırılmalı ve gelir vergisi ücret gelirlerinde yüzde 10’a sabitlenmelidir” dedi.

Büro Emekçileri Sendikası üyeleri Trabzon Hızırbey Vergi Dairesi önünde toplanarak vergi eşitsizliği hakkında basın açıklaması yaptı. Topluluk adına konuşan BES Trabzon Şube Başkanı Ayhan Kanber, “Büro Emekçileri Sendikası olarak diyoruz ki; Maliye Bakanlığı bir bütün olarak yeniden yapılandırılmalı; bakanlık, maliye emekçilerini Mali Hizmetler sınıfı olarak ayrı bir iş kolu olarak tanımlamalıdır. Maliye emekçileri artık sizden sorunlarına kalıcı çözümler beklemektedir. Bunun için, yoksulluk sınırındaki her türlü kazanç vergilerden arındırılmalı ve gelir vergisi ücret gelirlerinde yüzde 10’a sabitlenmelidir” diye konuştu.

“İKTİDAR YARATTIĞI EKONOMİK KRİZLE MAĞDUR ETMİŞTİR”

Ayhan Kanber şunları söyledi:

“Her bütçe döneminde olduğu gibi, 2024 bütçesinin tartışıldığı dönemde de, bütçe hakkının kullanılması ve ön görülen bütçe kaynaklarının toplumun refahını artıracak üretim alanlarına yatırımların yapılması ve yoksulluk sınırının altında, ağırlıkla asgari ücrete yakın, komşu haline getirilen ücret politikasından vazgeçilerek, başta kamu emekçileri ve emeklileri olmak üzere, ekonomik krizin mağduru haline getirilen yoksul kesimlere daha fazla kaynak ayrılması için eylem ve etkinlikler yaptık. Ancak iktidar önceki yıllarda olduğu gibi 2024 bütçesinin tartışıldığı süreçte taleplerimizi yine görmezden gelerek, biz kamu emekçilerini ve emeklilerini bilerek isteyerek yaratmış olduğu ekonomik krizle mağdur ettiği toplum kesimlerini yok saymıştır. Diğer taraftan harcamalar üzerinden alınan, yoksulu zenginle eşitleyen ve vergi adaletsizliğini katmerli hale getiren KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerin toplanması, öngörülen vergilerin en büyük dilimini oluşturmaktadır. Her tartışmada örnek gösterilen OECD ülkelerinin ortalaması yüzde 34-35 iken, bizim ülkede yüzde 70’den fazladır. Uzun yıllarıdır dolaylı vergi gelirlerinin bizim ülkede bu kadar yüksek olması biz emekçileri ve toplunun dar gelir gruplarını daha da yoksullaştırmaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde her yıl şubat ayının son haftasında ‘vergi geleceğimizdir, vergi önemlidir’ vb. başlıklarla kutlanan vergi haftasında; üretimden uzak, emekçileri, emeklileri ve toplumun geniş yoksul kesimlerini mağdur eden, daha çok vergi gelirlerini faize, ranta, kamu, özel işliğiyle yapılan adrese teslim projelere, savaşa politikalarına yönelik harcanması tartışılmamaktadır.

“VERGİ AFLARININ YARATTIĞI HAKSIZLIKLAR TARTIŞILMAMAKTADIR”

Artık rutin hale gelen vergi aflarının yarattığı haksızlıklar tartışılmamaktadır. Ücretler üzerinden alınan gelir vergisinin düşürülmesi tartışılmamaktadır. OECD ülke ortalamalarının çok üzerinde alınan dolaylı vergilerin yarattığı haksızlık tartışılmamaktadır. Büyük iddialar eşliğinde yapılan yasal değişiklikle Maliye Bakanlığına bağlı özerk kuruluş haline getirilen Gelir İdaresi Başkanlığı merkez birimleri ile başkanlık bünyesinde oluşturulan vergi dairesi başkanlıklarında kariyer/liyakat ilişkisi alt üst olmuş, kurum tarafından yapılan görevde yükselme ve unvan sınavlarında uygulanan mülakat haksızlığının yarattığı sorunlar kurumda kariyer/liyakat ilişkisine tamiri zor tahribatlar yaratmıştır. Diğer taraftan özellikle servis yönetimlerinin neredeyse tamamına yakınının görevlendirmelerle yürütülmesi başta olmak üzere orta kademe yönetimlerde görevlendirmelerin yoğun bir şekilde yapılması, kurum çalışanları arasındaki iş barışını bozmakta ve çalışanların kuruma aidiyet bağını zayıflatmaktadır. Diğer taraftan görevlendirmeleri bu kadar yoğun yapılması, yandaş sendikaların çalışanlar üzerinde yoğun bir mobbing uygulamasına dönüşmüş durumdadır.

“MALİYE EMEKÇİLERİ ARTIK SORUNLARA KALICI ÇÖZÜM BEKLEMEKTEDİR”

Büro Emekçileri Sendikası olarak diyoruz ki; Maliye Bakanlığı bir bütün olarak yeniden yapılandırılmalı; bakanlık, maliye emekçilerini Mali Hizmetler sınıfı olarak ayrı bir iş kolu olarak tanımlamalıdır. Maliye emekçileri artık sizden sorunlarına kalıcı çözümler beklemektedir. Bunun için, yoksulluk sınırındaki her türlü kazanç vergilerden arındırılmalı ve gelir vergisi ücret gelirlerinde yüzde 10’a sabitlenmelidir. Hane halkının kullandığı temel tüketimi olan mal ve hizmetlerde dolaylı vergi oranı sıfıra indirilmelidir. Kamu emekçilerinin almış oldukları bütün ek ödemeler temel ücrete yansıtılmalıdır. 3600 ek gösterge ayrımsız bütün kamu emekçilerine verilmelidir. Kurumada ilk işe başlamalar dahil olmak üzere yapılacak bütün unvan değişikliği ve görevde yükselme sınavlarında mülakat haksızlığına son verilmelidir. Daha fazla vakit kaybetmeden Hazine ve Maliye Bakanlığı çalışanlarının sorunları birlikte ele alınmalı, gelir/gider, merkez/taşra ayrımına son verilmeli, Hazine ve Maliye Bakanlığı emekçileri Mali Hizmetler Sınıfı altında ayrı bir iş kolu olarak yeniden yapılandırılmalıdır. Başta servis yönetimleri olmak üzere, orta kademe yöneticiliğinde uygulanan ve artık açık bir kayırmaya dönüşen görevlendirmeler son bulmalı, kurumda kariyer/liyakat esasını temel allan bir yönetim ilişkisine kavuşturulmalıdır. Kurumda yaşanan personel eksikliği hızla tamamlanmalıdır. Emekçilere nitelikli ücretsiz öğlen yemeği, işe geliş gidişlerde servis hizmeti verilmeli, servis imkanının olmadığı yerlerde yol ücreti verilmelidir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir