Fehmi Koru*
Herhalde bir süredir seçim sürecine girmiş olan ABD’den gelen Gazze konulu haberleri izliyorsunuzdur. Joe Biden’in Donald Trump karşısındaki şansı giderek azalıyor. Ara açılıyor da…
Gazetelerin yazdığına göre, genç Amerikalılar, Gazze’ye dönük politikası yüzünden, Biden ve Demokrat Parti’den kaçış halindeler.
Bugün seçim olsa, önü yargı eliyle kesilmezse, Netanyahu sayesinde Trump yeniden başka seçilecek…
Demokratlar ve Biden bu durumun farkına varmışlar ve ‘ateşkes’ veya ‘insani mola’ türü bir zorlamayla savaşı durdurmak istiyorlarmış…
ABD, Netanyahu’ya, “Sivilleri, özellikle de kadın ve çocukları hedef almaktan vazgeç” mesajları gönderip duruyor.
Dinliyor mu Netanyahu?
Hayır, dinlemiyor.
Netanyahu, önceki gün Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde, sonuçta savaşı durdurmaya niyeti olmadığı anlamına gelen, ‘savaşı durdurma şartlarını’ ihtiva eden bir makale yayımladı.
İlk iki şart şunlar:
Hamas bütünüyle yok edilecek…
Gazze silahsızlandırılacak…
Eh, bunları savaşla yerine getirmesi mümkün; bunun için yalnızca kendi ülkesinin silahlı kuvvetlerini ve deposundaki silahları kullanmıyor Netanyahu, başta ABD olmak üzere belli başlı Batı ülkelerinden de savaşmak üzere İsrail’e gidenler oluyor, aynı ülkeler İsrail’in silah envanterini de her gün güncelliyorlar…
ABD, parasını da tahsil ettiği halde Türkiye’ye satmaktan vazgeçtiği F-35 jetlerini İsrail’e gönderdi bile…
Bu takviyeli güçle Gazze’yi yerle bir edebilecek duruma geldi İsrail…
Fakat savaşı yine de bitirmeyecek.
WSJ gazetesinden duyurduğu üçüncü şart buna işaret ediyor: “Filistin toplumu da radikallikten uzaklaştırılacak…”
İsrail Gazze’de yürüttüğü savaşta sergilediği vahşetle yalnız Filistinlileri ve Arapları değil, Filistin davasına hassasiyetle yaklaşan veya Gazze’de sergilenen tablolara bakıp iğrenen dünyanın çeşitli milletlerinden insanları da radikalleştiriyor.
En radikal toplum aslında İsrail toplumu bugün…
“Filistin toplumu radikallikten uzaklaştırılacak” şartını ileri sürmekle, Netanyahu, Gazze’de başlattığı savaşa devam edeceğini ve gerekirse orada da durmayabileceğini duyurmuş oldu.
Gazze’de Hamas militanlarının çitleri devirip dışarıya çıkmaları ve karşılarına geleni öldürüp 200’den fazla İsrailli’yi rehin almaları ile başlayan sürece, Netanyahu ve kadrosunun hazırlıklı olduğu, daha ilk günden -7 Ekim gününden- itibaren belli oldu.
Bakmayın, ilk günlerde “İsrail habersiz ve hazırlıksız yakalandı” türünden haberler çıkmasına…
Ya da, üçüncü ayını sürdüren savaşın belli aşamalarında, son zamanlarda da daha sıklıkla, “İsrail ordusu yenilmek üzere” türü haberler çıkmasına da bakmayın…
Netanyahu ve onun gibi düşünenler yıllardır bugünleri beklemekteydiler…
Adım adım gelindi bu günlere…
İsrail ilk kurulduğunda hemen bir savaş başladı; çevredeki bütün Arap ülkeleri İsrail’in varlığına karşı başlattılar o savaşı.
O günden beri olanlara bakalım.
İhtilaf ‘Arap-İsrail sorunu’ adını taşıyordu.
Sonra, konu ne zaman açılsa ‘Filistin-İsrail sorunu’ adı ilkinin yerini aldı.
En son olan ise şimdi taşıdığı ad: ‘Hamas-İsrail sorunu’…
Bu, İsrail’in 75 yıl içerisinde kaydettiği en büyük başarı; tarafı olduğu sorunu küçültebildi İsrail…
Arada, vaktiyle kendisiyle savaşmış ülkelerle tek tek barış anlaşmaları imzalayarak onları devreden çıkardı. Son olarak da, ‘İbrahim Mutabakatı’ ile Körfez ülkelerini de yanına çekmeyi başardı.
İsrail’in bu hedef küçültücü ve dost kazanıcı çabalarına karşılık, Filistinliler, doğal müttefiklerinden çoğunu kaybettiler. İsrail’in ‘düşman’ bildiği Filistinliler pek çok çevre ülkede de ‘düşman’ konumunda.
Hamas’ı Gazze’de ve Filistin topraklarında yok etmeyi amaçlıyor ya İsrail, Mısır’da, Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Suudi Arabistan’da da ‘Hamas’ aynı muameleyi görüyor.
Bu arada, İsrail ve destekçileri ‘anti-Semitizm’ için ne tür bir muamele talep etti ve elde ettiyse, şimdi de Gazze’de 7 Ekim günü yaşananları İsrail karşıtlığı için elde etme yolunda.
‘İsrail-karşıtı’ olmak da ‘anti-Semitizm’ gibi suç olabilir.
Netanyahu’nun savaşı durdurma şartı olarak ileri sürdüğü üç madde savaşın durmayacağına işaret ettiği gibi, Hamas üyesi olmanın veya Hamas’a sempati beslemenin de, dünyanın dört bir tarafında ‘terör üyesi’ olmakla eş-değer hale getirileceğini de ima yoluyla bildiriyor.
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden aynen alınmıştır.