Taksim’de İsrail’le yapılan ticaretin durdurulmasına yönelik düzenlenen destek yürüyüşüne polis çok sert müdahalede bulundu.
Biri çocuk 43 kişi gözaltına alındığı yürüyüşte, yaka paça gözaltına alınanlardan 38’i serbest bırakıldı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, iki emniyet görevlisinin açığa alındığını açıkladı.
Ters kelepçe ile gözaltına alınana protestoculardan olan Rumeysa Şanlı, sosyal medya üzerinden yaşananlara ilişkin açıklamalarda bulundu. Şanlı, ”İsrail’e ticarete karşı bu harekete katıldım. 28 Şubat’ta bile yerlerde böyle bir mağduriyet yaşamadık. 28 Şubat’ta ki eylemlerde bile yerlerde sürüklenip , tekmelenip, başörtümüz açılmadı” diye konuştu.
Şanlı paylaştığı videoda şu ifadeleri kullandı:
”Selamünaleyküm ben İstiklal Caddesi’nde elleri ters kelepçeyle gözaltına alınanlardan birisiyim. Hakkımızda birçok yalan haber okudum. Evet ‘Filistinli Bin Genç’ hareketi solcu gençlerin, ülkücü gençlerin ya da dindar gençlerin bir arada geldiği bir hareket. Farklı görüşlerden insanlar var. Fakat bu farklı görüşten insanlar tek bir amaç için bir araya geldi; İsrail ile ticaretin durdurulması. Bizler toplum olarak ayrıştırılmaya öyle alışmışız ki kıyafetlerine bakarak kolayca herkesi bir terör örgütüne üyeymiş gibi yaftalayarak bu eylemleri boşa çıkartabiliyoruz. Şu an böyle bir yönelim var.
Bu oyunu hep beraber bozalım diyorum. Hep birlikte aynı paydada, aynı sloganları atarak, farklı görüşte olsak bile bir araya gelerek aynı isteği dillendirebiliriz. Ben bunda hiçbir sıkıntı görmüyorum. Bu gruba da destek veriyorum, diğer grupların eylemlerine de katıldım. Fakat hükumetin destek verdiği, düzenlediği eylemlerde 6 aydır hala ticaret ile ilgili tek bir kelime bile edilmedi. Tek bir eleştiride bulunulmadı.
Ben bunun üzerine bu harekete de destek vererek katılmaya karar verdim. Bunu bilinçli olarak yapıyorum. Hiç kimsenin maşası değilim. Hiç kimse beni kullanmıyor. Ben doğru olanın bu olduğunu düşünüyorum. Hakkımızda farklı örgütlerden bahsedilmiş. Mesela ben ve benim gibi bir çok arkadaşım var grupta biz FETÖ’cü değiliz. Ben 15 Temmuz’da tankların karşısına dikilmiş birisiyim.
28 Şubat mağduruyum. 28 Şubat’ta üniversiteyi bırakmış birisiyim. Bizleri böyle kolayca yaftalayamazlar. Bunu söyleyenler bizi ayrıştırmak isteyenler kimlere hizmet ettiklerini tekrar gözden geçirsinler. Biz 28 Şubat’ta bile böyle bir mağduriyet yaşamadık. 28 Şubat’ta ki eylemlerde bile yerlerde sürüklenip , tekmelenip, başörtümüz açılmadı.
Arkadaşlarım baş örtüleri açıldıktan sonra elleri ters kelepçeyle bağlandı ve baş örtülerini geri örtmelerine izin verilmedi. Kadın polisler bilinçli olarak baş örtülerine saldırdılar. Ben bu emri veren bunu uygulayan herkesin cezalandırılmalarını istiyorum.
Bize 28 Şubat travmasını tekrar yaşattılar. Bu hükümet döneminde bunları yaşamış olmaktan dolayı büyük hayal kırıklığı içerisindeyim. Bu tavırdan derhal geri dönülmesini istiyorum”