Hürriyet Gazetesi‘nden Fulya Soybaş‘ın haberinde yer alan bilgilere göre; Ege Denizi’nde dün, saat 15:17’de 4.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. O sırada, bölgedeki artçı sarsıntılar üzerine uyarılarda bulunan yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür’ün Ege Denizi haritası üzerinden yaptığı değerlendirmede, “Burası Muğla ve Aydın’a yakın. Burada büyük bir kırılma olursa, depremden etkilenebiliriz. Tsunami riski de mevcut çünkü tsunami yaratabilecek bir fay hattı var. Dikkatli olmalıyız!” dediği belirtildi.
EGE DENİZİ’NDEKİ DEPREMLER: NELER OLUYOR?
Bir haftadır, Ege Denizinin beşik gibi sallanmasının ne anlama geldiği sorusuna Prof. Görür, Dünyanın litosferi, levhalardan oluşan büyük bir yapıdır. Bu levhalar yer değiştirdikçe, sınırlarında deprem meydana gelir. Türkiye, Avrasya, Anadolu, Afrika ve Arap levhalarının kesişim noktasında yer alıyor. Bu levhaların sınırları boyunca Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu gibi büyük fay hatları yer alır. Afrika levhası kuzeye doğru hareket eder ve Anadolu levhasının altına dalar. Bu durum, bölgedeki gerilmeyi ve zaman zaman magmatik yayların oluşmasını sağlar. Ege Denizi’ndeki depremler de, bu gerilme ve yer değiştirme hareketlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.” yanıtını verdi.
“TSUNAMİ OLUŞMASI DA MUHTEMEL”
Prof. Dr. Görür, 4.9 büyüklüğünün ardından “bu artçı depremler büyüklüğünü arttıracak mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
Depremler daha da büyüyebilir, ama enerjinin boşalması da mümkün. Eğer bu depremler Türkiye’ye yakın büyük bir kırılmaya yol açarsa, biz de etkileneceğiz. Tsunami oluşması da muhtemel.
SANTORİNİ ADASI’NDAKİ TEDBİRLER: ‘İŞTE BUDUR’
Santorini Adası‘nda deprem riski nedeniyle büyük önlemler alındı ve ada boşaltıldı. Okullar tatil edildi, çadırlar kuruldu ve askeri birlikler bölgeye sevk edildi. Prof. Dr. Görür, bu tedbirleri canlı izlediğini belirterek, “İşte budur! Olup olmayacağı belli olmayan bir deprem için böyle bir önlem alındı. Bizde bu tür tedbirler eksik” dedi.
TÜRKİYE’DE DEPREM HAZIRLIĞI YETERSİZ
Prof. Dr. Görür, Türkiye’deki yerel ve merkezi yönetimlerin bu tür durumlarda gereken önlemleri almadığından şikayetçi olduğunu belirtti. “Bugüne kadar benden ve halktan kimse, ne gibi önlemler alındığı konusunda bilgi almadı” diyen Görür, “Türkiye’de önlem alıyoruz diyenlerin söyledikleri genellikle laf kalabalığından ibaret. Gerçek bir hazırlık yapılmıyor” dedi.
DEPREM DİRENÇLİ KENTLER KURMALIYIZ!
2 gün sonra, 6 Şubat 1999 depremi ve sonrasında yaşadığımız felaketin üzerinden 25 yıl geçeceğini belirten Prof. Dr. Görür, bu süre zarfında çok az bir ilerleme kaydedildiğini vurguladı. “Türkiye, deprem kuşağında yer alıyor. Yerel yönetimler ve merkez arasında kavga var, halk ise bu süreçte dışlanmış durumda. Deprem dirençli kentler kurmalıyız. Afet Bakanlığı kurulabilir ve Türkiye depreme hazırlıklı hale getirilebilir” dedi.
