Şizofrenide ilaç tedavisinden daha önemli olan üç şey: Empati, doğru bilgilendirme ve sosyal destek

Şizofreniyle Mücadelede Bilinmesi Gerekenler

Dünya genelinde her 300 kişiden birinin şizofreni hastalığıyla mücadele ettiğini belirten uzmanlar, hastalığın genellikle 20’li yaşlarda beyindeki kimyasal dengesizliklerden kaynaklandığını söylüyor. Bu durum özellikle dopamin gibi nörotransmitterler arasındaki dengenin bozulmasıyla ortaya çıkabiliyor ve kişinin algı, düşünme ve davranışlarında belirgin değişikliklere neden olabiliyor.

Şizofreni hakkındaki yanlış inanışları ortadan kaldırmak ve farkındalık yaratmak adına 24 Mayıs’ın “Dünya Şizofreni Günü” olarak ilan edildiğini hatırlatan uzmanlar, hastalığın belirtileri arasında gerçek ile gerçek dışını ayırt etmekte zorlanma, halüsinasyonlar, motivasyon kaybı, düşünce akışlarında bozukluklar gibi çeşitli belirtilerin bulunduğunu söylüyor.

Şizofreni hastalarının tedavilerini düzenli olarak alması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, hastalığın tedavi edilebilir olduğunu ve hastaların terapilere katılarak, güçlü bir sosyal destekle hayatlarını normal bir şekilde sürdürebileceklerini belirtiyor.

Toplumda şizofreni hastalarının sıklıkla “saldırgan ve tehlikeli” olarak algılandığını ancak aslında bu kişilerin oldukça naif ve kırılgan olduklarını ifade eden uzmanlar, şizofreni hastalarının üretken olabileceğini ve topluma faydalı bir şekilde katkı sağlayabileceklerini söylüyorlar.

Aynı zamanda, medyanın şizofreni hastalığı hakkında doğru ve insancıl bir dil kullanması gerektiğine vurgu yapılıyor. Empati, doğru bilgilendirme ve yeterli sosyal destek sağlanması, hastalıkla mücadelede ilaç tedavisinden daha önemli bir faktör olarak öne çıkarılıyor. Şizofreni hastalığıyla ilgili bilgi ve farkındalığın artırılması, hastaların toplumda kabul görmesine ve desteklenmesine önemli katkılar sağlayabilir.

Related Posts

Vatandaş zehirlendi, faturası aile hekimlerine kesildi!

Aile hekimliği yönetmeliği aile hekimlerini mağdur etmeye devam ediyor. Kahramanmaraş – Elbistan’da bulunan termik santralde meydana gelen zehirlenme vakaları, halk sağlığını tehdit ederken, yeni Aile Hekimliği Yönetmeliği nedeniyle fatura yine aile hekimliği çalışanlarına kesildi.

Prof. Dr. Öztürk: Çay ve kahve su ihtiyacını karşılar düşüncesi hatalı

Prof. Dr. Levent Öztürk, artan su ihtiyacının, çay veya kahveden karşılanabileceği düşüncesinin hatalı olduğunu belirterek, “Çayı seven bir milletiz. Çay, kahve içtiğimiz zaman bir yerde su ihtiyacımızı karşıladığımızı düşünüyoruz ama bu hatalı bir düşünce” dedi.

Buz da besin zehirlenmesi olur mu ?

Buz da besin zehirlenmesi olur mu ?  Yaz aylarında soğuk içecek tüketiminin arttığını belirten uzmanlar, içeceklere konulan buzların besin zehirlenmesine neden olabileceğini söylüyor.

Et, süt, yumurta yok: Bilim insanları kilo vermenin en etkili yolunu buldu

Diyetle ilgili yapılan araştırmalar her geçen gün yeni bulgular ortaya koyarken, bilim insanlarından dikkat çekici bir açıklama geldi. Bitkisel temelli beslenme biçimi olan vegan diyeti uygulayanların, yalnızca hayvansal gıdalardan uzak durarak vücutlarındaki asit yükünü ciddi şekilde azalttığı ve bunun da doğrudan kilo kaybına yol açtığı belirtildi.

Osteoporoz sessiz ilerler DEXA erken yakalar

Kemik erimesi genellikle belirti vermez, ilk belirti bir kırık olabilir. Bu yüzden erken tarama hayat kurtarır. DEXA testi ve bazı kan tahlilleri riskin seviyesini ortaya koyar. Kadınlar kadar erkekler de risk altında. Bel çevresi kalınlaştıkça, D vitamini azaldıkça kemikler sessizce zayıflar. Hangi taramalar ne zaman yapılmalı? İşte net yanıtlar…

Uzmanı bu basit yöntemi önerdi: 20-20-20 kuralı

Dr. Tarık Mecit, dijital yorgunluğun gözlerin ötesine geçerek hormon dengesi, bağışıklık sistemi ve zihinsel işlevler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını açıkladı.