Türkiye Futbol Federasyonu ve Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı üyelerinden oluşan Yayın İhale Komisyonu, teklifleri noter huzurunda açmak üzere toplanmıştı. Komisyonunun, 19 Şubat Pazartesi günü yeniden toplanacağı ve ihale sonucunun 29 Şubat 2024 tarihinde tamamlanacağı öğrenildi.
Ayrıca yayın ihalesindeki rakamlar da belli oldu. Saran Medya’nın, yıllık 143 milyon euro ile 4.2 milyar TL öneren beIN Sports’un son teklifinin üzerine çıktığı ifade edildi.
Her ne kadar Saran Medya, yayın ihalesine katılsa da, ihaleyi kazanması adına önünde çok büyük bir engel var. Gazeteci Ferudun Niğdelioğlu’nun köşe yazısına göre, Tuttur isimli bahis şirketi Saran Medya Grubu’nun sahibi Saadettin Saran’a ait. Yani ihaleye giren firma, aynı zamanda basih şirketi sahibi.
FIFA’nın 26’ncı maddesine göre, bahis şirketi işleten firmalar, futbol faaliyetine katılamazlar. Yani futbol ailesi fertleri, doğrudan ya da dolaylı olarak bahis faaliyetinden menfaat sağlamayazlar. Böyle bir durumdan dolayı Saran Medya’nın ihalede yer alması doğru deniyor. Aynı zamanda Saran Medya’nın sahibi Saadettin Saran’ın, Fenerbahçe Kulübü’ne başkan olma ihtimali de bulunmuyor.
1. Bu Kod’a bağlı kişilerin, futbol maçları veya yarışmaları ve/veya ilgili futbol faaliyetleri ile ilişkili bahis, kumar, piyango veya benzeri olaylara veya işlemlere doğrudan veya dolaylı olarak katılmaları yasaktır.
2. Bu Kod’a bağlı kişilerin, futbol maçları ve yarışmalarıyla bağlantılı bahis, kumar, piyango veya benzeri olayları veya işlemleri teşvik eden, aracılık eden, düzenleyen veya yürüten kuruluşlarda, şirketlerde, organizasyonlarda vs. doğrudan veya dolaylı olarak (üçüncü taraflar aracılığıyla veya onlarla birlikte) herhangi bir çıkarları olmamalıdır. Çıkarlar, bu Kod’a bağlı kişilerin kendileri ve/veya ilgili taraflar için herhangi bir avantaj elde etmeyi içerir.
Saran Medya Grubu, elinde bahis şirketi bulunduğu için uzmanlara göre, TFF’nin resmi yayıncısı olmasının imkanı yok.
Yaptıkları birçok hamlede problem çıkaran ve kamuoyunun tepkisini çeken TFF’nin, ne yapmak istediğini anlamak güç. Çünkü bahis şirketi olan bir firmanın, Süper Lig yayınsı olması adına ihaleye katılması, kaosa neden oluyor? Ya firmaların, bahis şirketlerini ellerinden çıkarması ya da yayın ihalesine katılmaması gerekiyor. TFF’nin bu konuyu gözfen kaçırmış olması büyük şaşkınlıkla karşılandı.
Yıldırım Demirören de TFF Başkanı olduğu dönemde aynı durumla karşılaşmış ve bahis ihalesinin kesinleşmesiyle görevinden istifa etmişti. TFF, yayın ihalesi sürecinde bu önemli detayı göz ardı ederse Türk futbolunu yeni bir kriz daha bekliyor olacak.