Başak Nur GÖKÇAM
TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası), iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarını kararlılıkla sürdürmeye ve bu alanda yenilikçi adımlar atmaya devam ediyor. 2021 yılında yayımladığı ve Türk bankacılık sektöründe ilk olan “İklim Riskleri Raporu” ile iklim değişikliğinin etkilerini Task Force on Climate-related Financial Disclosures (TCFD) perspektifinde değerlendiren TSKB, ikinci raporunu “2023 TSKB İklim Raporu” adıyla yayımladı.
Rapora ilişkin değerlendirmede bulunarak TSKB’nin iklim değişikliğini ekonomik, çevresel ve sosyal boyutlarının ötesinde temel stratejisi ve başarı kriteri olarak ele aldığını, Türkiye’nin düşük karbon ekonomisine dayalı bir sanayiye geçişine katkıda bulunmayı önceliklendirdiklerini belirten TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, “Ortak geleceğimiz için yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve iklim finansmanı, emisyon ölçümü ve azaltımı, adaptasyon ve döngüsel ekonomi yatırımları gibi konuları barındıran yeşil dönüşüm alanında ölçeklenebilir çözümlere ihtiyaç bulunuyor. TSKB olarak iklim risklerini ölçerek kredilendirme süreçlerimize entegre ediyoruz” dedi.
İklim risklerinin azaltımına yönelik dönüşüm yatırımlarının, gezegenimizin geleceğinde oldukça önemli bir yer tuttuğunu belirten Murat Bilgiç, “Türkiye’de iklim konusunu gündemine alan ilk kurumlardan biri olarak, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ve ülkemizin kalkınma hedefine doğrudan katkı sağlayan yatırım temalarını önceliklendiriyoruz. SKA bağlantılı kredilerimizin oranı yüzde 90, sadece iklim ve çevre ile ilgili SKA bağlantılı kredi oranı hedefimiz ve 2023 yıl sonu gerçekleşmesi de yüzde 62 seviyesinde.
Sürdürülebilir bankacılık anlayışımızın yanı sıra, uzun yıllara dayanan danışmanlık tecrübemizden kazandığımız deneyimi, 2011 yılında kurduğumuz sürdürülebilirlik danışmanlığı alanındaki iştirakimiz Escarus aracılığıyla farklı sektörlerle paylaşarak bu alandaki etkimizi büyütüyoruz. Sunduğumuz akıllı finansman olanakları, çok yönlü danışmanlık kapasitemiz ve iş ortaklarımızla sinerji içinde somut başarılara imza atıyoruz” diye konuştu.
“Ekosistem krizi ile mücadele kapsamında yeni kurulacak kömür yakıtlı termik santral ve elektrik üretim amaçlı kömür madenciliği yatırımlarını finanse etmeme taahhüdümüzün arkasında duruyoruz” diyen Bilgiç, sözlerine şöyle devam etti: Bu hedefimizi kapasite artış yatırımlarını da kapsayacak şekilde ve 2035 yıl sonuna kadar kömür finansmanından tamamen çıkmak üzere güncelledik.
2023 TSKB İklim Raporumuz ile iklim değişikliği konusunda bankacılık faaliyetlerimize entegre olarak gerçekleştirdiğimiz çalışmaları sunarken, paydaşlarımıza örnek oluşturmasını amaçladığımız kıymetli bir ekip çalışması gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde de iklim risklerinin en aza indirilmesi ve bu mücadelede başarı kazanılması yönünde nitelikli uzman kadrolarımız ve iş ortaklarımızla hep birlikte kalıcı değer üretmeye devam edeceğiz.
“10 milyar dolar SKA bağlantılı finansman hedefliyoruz”
TSKB kredi portföyünün ağırlıklı olarak SKA bağlantılı kredilerden oluştuğunun altını çizen TSKB Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri Meral Murathan ise “2021- 2030 yılları arasında 10 milyar dolar tutarında SKA bağlantılı finansman sağlamayı hedefliyoruz.
Ayrıca, 2030 yıl sonuna kadar 4 milyar dolar tutarında iklim finansmanı sağlamayı planlıyoruz.2022 yılının ekim ayında, Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi (UNEP FI) tarafından kurulan Net-Sıfır Bankacılık Birliği’nin imzacısı olduk. Bu imzayla kredi portföyümüzü 2050 yılına kadar Paris İklim Anlaşması doğrultusunda net sıfır emisyon hedefleriyle uyumlu hale getirmeyi taahhüt ediyoruz” ifadelerinde bulundu.