Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Engin Aksoy, risk göstergeleri ve düzenleyici çerçevede iyileşme sağlanması halinde, Türkiye’deki mevcut uluslararası şirketlerin önümüzdeki altı ayda 18,6 milyar dolar tutarında uluslararası doğrudan yatırım kararı alabileceğini söyledi.
Uluslararası yatırımcılar açısından enflasyonun düşürülmesine yönelik atılacak adımların kritik olduğunu ancak tek başına belirleyici olmadığını belirten Aksoy; vergi ve teşvikler, altyapı ve lojistik, düzenleyici çerçeve ile mali politikalarda atılacak adımların çok önemli olacağını ifade etti.
Türkiye’deki uluslararası yatırımların 2023’teki seyri ve 2024 yılına ilişkin öngörülerin paylaşıldığı toplantıda konuşan Aksoy, uluslarası yatırımcılar olarak Türkiye’de makro ekonomik istikrarın sağlanması için atılan adımları değerli bulduklarını ancak bunun diğer alanlardaki adımlarla da desteklenmesi gerektiği söyledi.
Yatırımcıların kararını etkileyen faktörler bulunduğunu belirten Aksoy, “Bu sekiz faktörün üç veya dördünde avantajlı durumdayız. Pazar büyüklüğü, iş ekosistemi ve insan kaynağı ile nispeten maliyet konularında avantajlı konumdayız. Ama vergi ve teşvikler, altyapı ve lojistik, düzenleyici çerçeve ve risk göstergelerinde geri durumdayız. Buralarda atılacak adımlar çok önemli” diye konuştu.
TÜRKİYE İKİNCİ 10’LUK KÜMEDE
Türkiye’nin yatırım çekme açısından rekabet ettiği 21 ülke arasına ikinci 10’luk kümede olduğunu belirten Aksoy, gerekli düzenlemeler hayata geçtiğinde çok kısa vadede Türkiye’deki uluslararası yatırımların artacağını düşündüklerini söyledi.
Aksoy, “Türkiye’deki uluslararası doğrudan yatırımcılar önümüzdeki döneme ihtiyatlı bir iyimserlikle yaklaşıyor ve önmüzdeki altı ayda Türkiye’de büyümeyi planlıyorlar. Hem istihdamı artırmayı, hem de yatırımlarını artırmayı, ihracatlarını artırmayı planlıyorlar. Öte yandan ülkemizde risk faktörlerinde ve makro ekonomik istikrar konusunda atılacak adımlar hala çok fazla” dedi ve şöyle devam etti:
“Makroekonomik istikrar ve düzenleyici çerçevedeki performansımızı rekabet içerisinde olduğumuz ülkelerin ortalama düzeyine taşımamız halinde, üyelerimiz önümüzdeki dönemde 18,6 milyar dolar tutarında yatırımı gündemlerine alacaklarını ifade ediyorlar.”
DÖVİZ VE ENFLASYON ENGELİ
Aksoy, risk faktörlerinin iyileşmesi ve para politikalarında bazı olumlu adımların atıldığını ancak daha atılması gereken adımlar olduğunu belirtti.
Aksoy, “Enflasyonun düşürülmesine yönelik atılacak adımların kritik olduğunu düşünüyoruz. Ama tek başına enflasyon da değil. Üyelerimize sorduğumuzda 2 puan farkla döviz kuru daha önemli….Dolayısıyla sadece enflasyona odaklanmamak lazım. Enflasyon tabi ki önemli ama tek başına belirleyici bir faktör değil. Döviz kuru da çok önemli, yapısal reformlar da çok önemli, mali politikalar da çok önemli. Sadece para politikasına odaklanmamak lazım” diye konuştu.
ÜYELERİMİZ “TEMKİNLİ İYİMSER”
Aksoy, YASED üyeleri arasındaki olumsuz beklentilerin OVP’nin de katkısıyla düşüş kaydettiğini ancak üyelerin hala “temkinli bir iyimserlik” içinde olduğunu söyledi.
Aksoy şöyle konuştu:
“Bu bahsettiğimiz konuların çoğu OVP’nin içerisine girdi. Bunlar bizi iyimser yapan faktörler. Ama neden temkinli iyimserlik diyoruz? Çünkü bunların uygulandığını henüz görmedik. OVP’ye konulduğunu gördük, planlandığını biliyoruz ama uygulandığını görmediğimiz için ihtiyatlıyız…
Olumsuz beklentiler düştü. Bunun ana nedeni para politikalarının uygulanmaya başlanması ve de OVP’de uluslarası doğrudan yatırım stratejilerinde aslında atılması gereken adımların büyük çoğunun adreslenmiş olması, planın içinde yer alıyor olması. Ama bazılarının zamanı yok, ne zaman yapılacağı çok net belli değil. Bazılarının nasıl yapılacağı çok net belli değil. Dolayısıyla ‘tamam, oldu’ demek için erken ama olumlu sinyaller görüyoruz.”
Öte yandan, YASED’in dün açıkladığı 2023 verilerine göre, Türkiye’ye uluslararası doğrudan yatırım girişi 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 22 düşüşle 10,6 milyar dolar oldu. Toplam UDY içinde yatırım sermayesi girişi 5,6 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Aksoy, 12 aylık dönemde Türkiye’nin başka ülkelere kaptırmış olduğu yatırım tutarının ise 15 milyar dolar civarında gerçekleşmiş olabileceğini söyledi.